İspat, bir hukuksal durum veya olayın, varlığı veya yokluğuna ilişkin olarak, hakimde kanaat oluşturmak için gerçekleştirilen inandırma faaliyetidir. Her türlü şüpheden uzak, yeterli kanıya sahip olunabilecek ispat elde edildiği takdirde yargılamaya son verilerek, yargılama esnasında taraflarca ileri sürülen vakıa ve delillere göre hüküm oluşturulacağından adli gerçek ile maddi gerçek birbirinden farklı olabilmektedir. Adli gerçeklik, yargılama süreci içerisinde deliller ile maddi gerçeklik ispatlanabildiği ölçüde sağlanabilecektir. Bu nedenlerden dolayı ispat müessesesinin yargılama hukukundaki yeri çok önemlidir. Çalışma hayatında, kayıt tutma yükümlülüğü işverenlerde olup, çalışanların kayıt tutma yükümlülüğü bulunmamaktadır. İşveren ve çalışanlar arasında yaşanan iş uyuşmazlıklarında ise; taraflar yargılama sürecinde iddia ve savunmalarını bu kayıt ve delillere dayandırmakta, iddia ve savunmalarını ispat edebildikleri ölçüde de bazı haklara sahip olabilmektedirler. Kitapta işçi alacaklarının konu edildiği iş uyuşmazlıklarında ispat yükünün hangi koşullarda kime ait olduğu ve bu ispat sürecinde iş hukuku açısından önem arz eden ispat araçlarına yer verilmiş, çalışma Yargıtay ve doktrin görüşleri ile de zenginleştirilerek, işçi alacakları ve ispatı konusu detaylarıyla birlikte ele alınmıştır. İş hukuku alanında çalışan avukat, hukuk müşaviri ve hakimlerin yanı sıra şirket yöneticilerine de ışık tutacak bu kitabın okuyucularına faydalı olmasını diliyoruz.
Verilerin aktarımı devam etmektedir
Bu kitap aşağıdaki Dijital Hak Yönetimi (DRM) Koşullarıyla belirlenen süre için kullanılabilmektedir:
Değerli kullanıcımız, indirmek istediğiniz kaynak 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri kanunu kapsamında kullandırılmakta olup, telif hakları doğrultusunda 3 gün süreyle şifreli olarak indirilecektir. Süreniz dolduğunda ilgili kaynağa çevrimdışı erişim hakkınız bitecektir. Bu kapsamda kaynağı indirmeye devam etmek ister misiniz?
İndirdiğiniz kaynağı görüntülemek için yönergeyi takip ediniz