İdari yargılama hukukunda dava açma hakkı belli sürelerle sınırlandırılmıştır. Bu sebeple dava açmak isteyen kişi, davasını kanunda belirtilen süre içerisinde açmalıdır. Ancak bu süre bazen ilgilinin kendi kusurlu davranışıyla bazen de kendi kusuru olmadan ortaya çıkan bir engel sebebiyle kaçırılabilmektedir. Türk idari yargılama hukukunda dava açma süresinin kaçırılması tek bir hukuki sonuca bağlanmıştır. Buna göre süresi kaçırıldıktan sonra açılan dava, süre aşımı nedeniyle reddedilmektedir. Böylece ilk inceleme aşamasında reddedilen davanın esasının incelenmesi mümkün olmamaktadır.İlgili kişinin hiç kusuru olmadan ortaya çıkan ve davanın süresinde açılmasını engelleyen durumlarda, davanın esastan incelenememesi hak arama hürriyetini ihlal etmektedir. Bunun yanı sıra idari yargının varoluş amaçlarından biri olan idarenin eylem ve işlemlerinin yargısal denetime tabi olmasını da engellemektedir. Bu nedenle sürelerin katı şekilde uygulanmasının sakıncalarının bertaraf edilmesi ve hak arama hürriyetinin etkin şekilde kullanılmasına katkı sağlaması amacıyla Türk idari yargılama hukukunda eski hale getirme kurumunun gerekli olduğunu düşünmekteyiz. Bu amaçla çalışmamızda yol gösterici nitelikte olması nedeniyle Alman idari yargılama hukukunda yer alan kanuni düzenlemelerden, doktrin görüşlerinden ve mahkeme içtihatlarından faydalanılarak, Türk idari yargılama hukukunda eski hale getirme kurumunun gerekliliği ortaya konulmaya çalışılmıştır.
Verilerin aktarımı devam etmektedir
Bu kitap aşağıdaki Dijital Hak Yönetimi (DRM) Koşullarıyla belirlenen süre için kullanılabilmektedir:
Değerli kullanıcımız, indirmek istediğiniz kaynak 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri kanunu kapsamında kullandırılmakta olup, telif hakları doğrultusunda 3 gün süreyle şifreli olarak indirilecektir. Süreniz dolduğunda ilgili kaynağa çevrimdışı erişim hakkınız bitecektir. Bu kapsamda kaynağı indirmeye devam etmek ister misiniz?
İndirdiğiniz kaynağı görüntülemek için yönergeyi takip ediniz