Vatandaşın iktisatçıya ilgisinin gerisinde bazı önemli hizmetleri yatıyor. Birincisi, geleceğin, özellikle yakın geleceğin tahminidir. Makro göstergeler öne çıkar. Türkiye’de ağırlık enflasyon, döviz kuru ve faiz üçlüsündedir. Gelişmiş ülkelerde bunların yerini işsizlik alır. Ekonomik aktörler bugün aldıkları tüketim, üretim ve yatırım kararlarında göstergelerin yarınki değerlerine ihtiyaç duyar. Gözler bu işin uzmanına, yani iktisatçıya çevrilir. Tahminleri dikkatle dinlenir. Gündelik dile tercüme edilir. (…) Yarınların bilinmezliği ebediyete kadar sürecek, tahminler hep şaşacaktır. Ne var ki, elde olan iktisatçıların tahminleridir; bütün yetersizliklerine rağmen onlara talep sürecektir. Tersini söyleyenlere sakın inanmayın. İkincisi, “iktisat politikaları” yani ekonomilerin yönetimi hakkında önerilerdir. Makro ve mikro düzeyde sonsuz örnek verilebilir. Gecelik faizler indirilmeli mi? Döviz kuruna müdahale etmeli mi? Bütçe açığı azaltılmalı mı? Çin’den ithalata kısıtlama konmalı mı? Ziraat Bankası özelleştirilmeli mi? Emeklilik yaşı yükseltilmeli mi? Üniversite paralı hale getirilmeli mi? Buğday destek fiyatı artırılmalı mı? vs. vs. Bunlar toplumun, çıkar gruplarının ve siyasetçinin her gün cevaplamak zorunda kaldığı sorulardır. Her birinde, alınan kararın kısa ve uzun dönemde farklı ekonomik, toplumsal ve siyasi sonuçları vardır. Birilerinin bunları analiz etmesi ve insanlara anlatması gerekir. Gözler gene işin uzmanı olduğu düşünülen iktisatçıya çevrilir. (…) Rasyonel iktisadi aktörler ve mükemmel işleyen piyasaların oluşturduğu bu hayali (teorik!) kurgu son küresel mali krizde büyük darbe yedi. Kredibilitesi yerle bir oldu. Heyhat, insan hafızası unutkanlığı ile ideolojiler ise gerçekler karşısındaki dirençleri ile ünlüdür. Benzer görüşler başka biçimlerde de olsa yeniden güçleneceklerdir. Neyse, lafı uzatmayalım. Benim genel gözlemlerimi bırakıp Prof. Dr. Ömer Faruk Çolak’ın iktisatçı pertavsızı ile ayrıntılarda gizlenen şeytanı aradığı yazılarına dönme zamanınız geldi. Ben kitabı büyük bir keyif alarak okudum. Ehil ellerde iktisadın gerçekten işe yaradığını bir kez daha gördüm. Doğrusu ya, kırk küsur yıl önce iktisat okumaya karar verdiğim için bir kez daha mutlu oldum. Şimdi sıra sizde; arkanıza yaslanın ve “Şeytanın Gör Dediğini” okumaya başlayın. Asaf Savaş Akat
Verilerin aktarımı devam etmektedir
Bu kitap aşağıdaki Dijital Hak Yönetimi (DRM) Koşullarıyla belirlenen süre için kullanılabilmektedir:
Değerli kullanıcımız, indirmek istediğiniz kaynak 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri kanunu kapsamında kullandırılmakta olup, telif hakları doğrultusunda 3 gün süreyle şifreli olarak indirilecektir. Süreniz dolduğunda ilgili kaynağa çevrimdışı erişim hakkınız bitecektir. Bu kapsamda kaynağı indirmeye devam etmek ister misiniz?
İndirdiğiniz kaynağı görüntülemek için yönergeyi takip ediniz