İslâm-Osmanlı Hukuku içinde yer alan üç tip ceza seklinden biri olan tazir; had ve kısas cezaları ile cezalandırılmayan, suç sayıldığı halde cezaları tespit edilmemiş olan, Allah'a veya kişiye karşı işlenen suçlarda verilen cezalardır. Tazir, bir suç değil cezadır. Taziren verilecek cezaların miktarı da önceden belirlenmediği için bu noktada devlet başkanına ve onun görevlendirmiş olduğu kadılara büyük görevler düşmektedir. Siyaseten kati gibi bazı ağır tazir cezalarını vermek, doğrudan devlet başkanının yetkileri arasındadır. Kadılar ise devlet başkanından aldıkları yetkilerle taziren verecekleri cezaları belirlerler. Bu noktada işlenen suçun unsurlarına, ispat koşullarına, toplumu etkileme düzeyine; suçlunun, kişiliğine, verilen cezanın kendisini ne derece ıslah edeceğine vb. dikkat etmek zorundadırlar. Bütün koşulları eşitlemek ya da standart hale dönüştürmek imkânsız olduğuna göre, her suç için verilen farklı bir tazir cezasının olması da doğaldır. Araştırma konusu olarak böyle bir konunun seçilmesinin temel nedeni; bu farklılıkları ortaya koyabilmek, Osmanlı Hukukunda tazir cezalarının uygulama alanlarını görüp İslam Hukuku ile benzeşen ya da ayrılan yönlerini saptayabilmektir.
Verilerin aktarımı devam etmektedir
Bu kitap aşağıdaki Dijital Hak Yönetimi (DRM) Koşullarıyla belirlenen süre için kullanılabilmektedir:
Değerli kullanıcımız, indirmek istediğiniz kaynak 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri kanunu kapsamında kullandırılmakta olup, telif hakları doğrultusunda 3 gün süreyle şifreli olarak indirilecektir. Süreniz dolduğunda ilgili kaynağa çevrimdışı erişim hakkınız bitecektir. Bu kapsamda kaynağı indirmeye devam etmek ister misiniz?
İndirdiğiniz kaynağı görüntülemek için yönergeyi takip ediniz