Fikri mülkiyet hukukunun ve özelinde sınai mülkiyetin alt başlıklarından olan marka ve marka hukuku, ulusal ve uluslararası hukukta giderek önem kazanmaktadır. Girişimcilerin, üretimini veya satışını yaptığı mal veya sunduğu hizmetleri, diğerlerinden ayırt etme amacı ile kendilerine özgü işaretler, tanıtma vasıtaları kullanmaları çok eskilere dayanmaktadır. Ancak özellikle seri üretime geçilmesi ve ticaretin evrensel bir boyut kazanması markanın ve marka hukukunun önemini artırmıştır. Marka hukukunun temel meselelerinden biri, marka hakkının tecavüzlere karşı korunmasıdır. Uluslararası metinlerde ve karşılaştırmalı hukukta, bazı marka hakkına tecavüz fiillerinin işlenmesinin hukuki sorumluluk yanında cezai sorumluluğu da gerektirdiği kabul edilmiştir. Özellikle tarihi süreçte marka hakkına sağlanan kamu hukuku nitelikli koruma, haksız rekabetin önlenmesinde devletin rolü ve hukuki sorumluluğun bazı durumlarda yetersiz kalması, marka hakkının himayesinde cezai müdahaleyi gerekli kılmıştır. Elinizdeki çalışmanın konusunu 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 30’uncu maddesinde düzenlenen marka suçları oluşturmaktadır. Büyük bir emeğin ürünü olan ve hukukumuzda önemli bir boşluğu dolduracak bu çalışmada marka suçları tüm yönleriyle incelenmiş ve uygulamada ortaya çıkan problemlere çözüm önerisi sunulmuştur.
Verilerin aktarımı devam etmektedir
Bu kitap aşağıdaki Dijital Hak Yönetimi (DRM) Koşullarıyla belirlenen süre için kullanılabilmektedir:
Değerli kullanıcımız, indirmek istediğiniz kaynak 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri kanunu kapsamında kullandırılmakta olup, telif hakları doğrultusunda 3 gün süreyle şifreli olarak indirilecektir. Süreniz dolduğunda ilgili kaynağa çevrimdışı erişim hakkınız bitecektir. Bu kapsamda kaynağı indirmeye devam etmek ister misiniz?
İndirdiğiniz kaynağı görüntülemek için yönergeyi takip ediniz