Hegel, felsefe tarihinin hakikat hakkında sürdürülen uzun bir diyalog olduğunu düşünür. Bu nedenle, felsefenin geçmiş veya güncel tüm başat eğilimleri ve filozofları onun muhatabıdır; kendi felsefe sistemini bu tarihsel diyaloğu sürdürerek kurar. Oysa Hegel’in ve tüm Alman idealistlerinin üstadı Kant, eleştirel felsefesini geçmişle tam bir kopuş üzerine kurmuştu. Kant’ın yeni felsefesinin eleğinden geçmişin neredeyse hiçbir felsefesi geçemiyordu. Hegel ise geçmişe hakkını vermeyenin geleceği de kuramayacağını düşünen filozoflardandır. Hem Kant’ın felsefeye getirdiği yeni şartlara uyar, başka bir deyişle onun eleğinden geçmenin bir yolunu bulur; hem de felsefe tarihinin hakikat yani Hegel için mutlak yolundaki çileli yolculuğunu devam ettirir. Sonuç olarak öyle bir felsefe sistemi ortaya koyar ki, bu anıta bakan herkes ya hayranlıkla ya tiksintiyle orada bir devrin kapandığına kanaat getirir. Tamamına eren, Platon’dan itibaren devam eden felsefe yapma şeklidir. Hegel’den hemen sonra gelen Marx, Nietzsche ve Kierkegaard bir devrin kapandığının bilincinde olan, hatta tam da bu nedenle kendilerine filozof denmesini istemeyen düşünürlerdir. Bu sıra dışı düşünürlerin ortak noktalarından biri, Hegel’den sonra ya onu aynen taklit etmek ya da bambaşka yollara girmek gerektiğinin farkında olmalarıdır.
Verilerin aktarımı devam etmektedir
Bu kitap aşağıdaki Dijital Hak Yönetimi (DRM) Koşullarıyla belirlenen süre için kullanılabilmektedir:
Değerli kullanıcımız, indirmek istediğiniz kaynak 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri kanunu kapsamında kullandırılmakta olup, telif hakları doğrultusunda 3 gün süreyle şifreli olarak indirilecektir. Süreniz dolduğunda ilgili kaynağa çevrimdışı erişim hakkınız bitecektir. Bu kapsamda kaynağı indirmeye devam etmek ister misiniz?
İndirdiğiniz kaynağı görüntülemek için yönergeyi takip ediniz