ICSID Konvansiyonu’nun girişinde açıkça yer aldığı üzere “ekonomik kalkınma için uluslararası işbirliğine duyulan ihtiyaç ve özel uluslararası yatırımın buradaki rolü” diğer bir ifadeyle önemi, günümüzde tartışmasız bir şekilde kabul edilmektedir. Uluslararası yatırım hukukunun başlıca kaynağı ise sayısı şu anda 3.000’i aşmış olan uluslararası yatırım andlaşmalarıdır. Aslında bu sayının ekseriyetini “iki taraflı” yatırım andlaşmaları oluşturur. Uluslararası hukukta bu kadar fazla sayıda iki taraflı andlaşmadan müteşekkil başka bir alanın olmadığı ifade edilmektedir. Yatırım andlaşmaları da diğer uluslararası andlaşmalar gibi uluslararası kamu hukukuna tabi olmakla birlikte, onlardan çok daha özgün bir yapıya sahiptir. En kısa bir anlatımla yatırım andlaşmaları, özel kişi olan yatırımcılara çok geniş maddi haklar tanırlar. Ayrıca çoğu, uyuşmazlıkların yatırımcı ve ev sahibi devlet arasında yatırım tahkimi usulü ile çözülmesine imkan verir. Yatırım andlaşmalarında, kavramlar ve maddeler çok genel ve belirsizdir. Hatta çoğunlukla, yalnızca isim olarak zikredilirler. O da yorumu zorlaştırır ve yatırım tahkimi mahkemelerine geniş takdir yetkisi verir. Bunlar ve çalışma boyunca incelenmiş olan başka sebeplerin yol açtığı yatırım andlaşmalarının yorumuna dair zorluklar, diğer uluslararası andlaşma türleriyle kıyaslanamayacak kadar çoktur. Ayrıca konu hakkında ön plana çıkan diğer önemli bir mesele; yatırım tahkiminde sıkça rastlanan, yatırım andlaşmalarının yorumlanmasına ilişkin çok temel sorunların ve hataların varlığıdır. Bu sorunlar esasen, uluslararası hukuktaki yorum kurallarının (yoruma dair teamül hukukunun yansımaları olan Viyana Andlaşmalar Hukuku Sözleşmesi’nin 31. ve 32. maddeleri) tamamıyla uygulanmamasından kaynaklanmaktadır. İlave olarak, genel yorum kuralı olan 31. maddenin unsurlarının uygulanmasında izlenen yöntem farklılıkları, önemli yorum sorunlarına yol açmaktadır. Tüm bu nedenlerin birleşmesi, yatırım hukukunu “istikrarsız kararlar”, “bölünmüşlük” ve “çözümsüzlük” kavramlarıyla özdeşleştirmektedir. Ayrıca, yatırım tahkiminin meşruiyetini sorgulanır hale getirmektedir. Öyle ki taraf devletlerin metne yansıyan iradelerinin gerçek manasının aydınlatılması demek olan “yorum faaliyetinin gerçek anlamının” ötesine geçtiği gibi taraf devletlerin yetkisinde olan “andlaşmaların değiştirilmesi” neticesini doğurarak tarafların somut andlaşmadaki hak ve yükümlülüklerini etkileyebilmektedir. Gerek yatırım andlaşmalarının yapısının neden olduğu yorum zorlukları gerekse yatırım tahkimindeki yoruma dair sorunlar, yatırım hukuku ile yorum konusunun çoğunlukla ihmal edilen sıkı bağını ortaya koymaktadır. Bunun da ötesinde yorum konusundan bağımsız olarak, yatırım hukukuna ilişkin örneğin; ev sahibi devlet ile yatırımcının haklarının dengelenmesi/dengeli yorumu, taraf devletlerin düzenleme haklarının sınırları, uluslararası hukukun genişlemesi sorunu dahil yatırım hukukunun diğer alanlar ile uyumu, teknolojinin gelişmesi ve yatırım kavramının genişlemesi ile zamanın getirdiği şartlara uyumun sağlanması ve bunların yatırımcıyla devletlerin haklarını nasıl etkileyeceği gibi pek çok sorun ve eleştirinin çözümü de nihai olarak yorum konusuyla bağlantılanmaktadır. Yatırım hukukunun kuralları henüz oturmamış ve gelişmekte olan yapısının, yorum konusunu uzunca bir süre daha ön planda tutacağı gerçeğini de ilave edersek, yatırım hukukunu yorum sorunları ve yorum konusundan ibaret olarak nitelemek fazlasıyla haklı bir çıkarım olacaktır. Bu itibarla, çalışmanın dar anlamda yatırım andlaşmalarının yorumlanması sorunlarına, geniş anlamda ise yatırım hukuku sorunlarının çözümünde yorum konusunun önemini ortaya koyması noktasında mütevazi bir katkı yapması arzusundayız. Hatta yatırım andlaşmalarının ötesinde, tüm uluslararası andlaşmaların yorumlanması meselelerine de eserin katkı sağlayacağını ummaktayız. Her ne kadar uluslararası hukukta yorum konusu, içinden çıkılamayacak pek çok zorluklar barındırsa da ve yine andlaşmaların yorumlanması kadar çok kuramsal tartışmanın yapıldığı az sayıda alan olduğu söylemlerini hak etse de yatırım tahkiminde, yatırım hukukunun kendine özgü yapısının yorum zorluklarını arttırması bir yana, yatırım andlaşmalarının yorumlamasında “temel” olarak adlandırılabilecek esaslı yorum sorunları vardır. Genellikle bu sorunlar ve hatalar, uluslararası hukuktaki yorum kurallarının ve kuralları oluşturan unsurların bütünüyle uygulanmaması ve/veya hatalı uygulanmasından ve çoğu zaman da sessiz bir şekilde yürütülerek herhangi bir izahat yapılmadan icra edilmesinden kaynaklanmaktadır. Uluslararası yatırım hukuku, uluslararası hukukta andlaşmaların yorumlanması ve uluslararası yatırım andlaşmalarının uluslararası yatırım tahkiminde yorumlanması olmak üzere üç ana bölüm üzerine kurulmuş olan bu eser, 4 Mart 2022 tarihinde Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü kamu hukuku anabilim dalı programı kapsamında savunulmuş ve oybirliği ile başarılı bulunmuş olan “Uluslararası Yatırım Andlaşmalarının Yorumlanması” adlı doktora tezinin kitaplaştırılmış halidir. Kitabın yayına hazırlanması sırasında küçük birtakım eklemeler ve değişiklikler yapılmıştır.
Data transfer continues
This book is available for the period specified under the following Digital Rights Management (DRM) Terms:
Dear users, the source you want to download is used by the law No. 5846 on intellectual and artistic works and in accordance the copyright law it will be downloaded as encrypted for a period of 3 days. When time expires, your right to access the corresponding resource offline is over. In this context, you want to continue to download the source?