Zor olan yazmak değil, doğru kelimeleri bulup doğru ifade etmek zor. Belki de doğru kelimeleri bulup, bunu yaşamla harmanlayıp bir şeyler yapmaya çalışmak zor. İlhan Berk’in dediği gibi: “Zor olan, şiirin hayatını yaşamaktır; yazmak sonra gelir hep.” Planlama da öyle işte; zor bir meslek alanı. Zor olan planlamanın hayatını yaşayabilmek belki de şairin dediği gibi, ama yazması da zor planlamada. Plancılar, karmaşık problemlerle, güçlü yargılarla ve "bilmeme" koşullarıyla birlikte çalışır ve diğer alanlarla karşılaştırıldığında planlama mesleği, eyleme rehberlik edecek tek bir bilgi kanonundan yoksun, zayıf bir fenomen durumundadır. Düşünür ortamlarında yaklaşık son beş yıldır çok sık olmamakla beraber zaman zaman dile getirilen ve kulakta yankı yaratan bir deyim kullanılmaktadır; ... “hikâyesini yazmak” ... Bu deyimin ardında gözden kaçan bir şeyin farkına varılması, alışılagelmişin dışına çıkılması, yeni bir bakış açısının kazanılması, bir buluşun ortaya konması, bir önerinin getirilmesi ve farklı bir beklenti içerisine girilmesi gibi unsurlar yatmaktadır. Pekiyi, ama bu durumda ... “planlamanın hikâyesini yazmak” ... acaba nasıl bir şey olur?
Data transfer continues
This book is available for the period specified under the following Digital Rights Management (DRM) Terms:
Dear users, the source you want to download is used by the law No. 5846 on intellectual and artistic works and in accordance the copyright law it will be downloaded as encrypted for a period of 3 days. When time expires, your right to access the corresponding resource offline is over. In this context, you want to continue to download the source?