“Bilgiyi bilmek” veya “bilginin yolunu bilmek” XXI. yüzyılın en muteber konusu haline gelmiştir. Yine bu yüzyılın ilk çeyreğinde yaşanan göç hadiseleri pek çok alandan bilim insanının ilgi ve merakını çekmiştir. Ülkeleri, birlikleri, ulusal/uluslararası toplumları ve kuruluşları, örgütleri, bireyleri etkileyen “göç”; bazen bilinen, bazen tahmin edilen bazen de hiç bilinmeyen bir nosyon olarak kendini göstermektedir. Türkiye’de bu konuya duyulan bilimsel ilginin artması Arap Baharı’ndan sonraya tekabül etmektedir. Bilim insanları tarafından göçün her türlü nedenlerinin, sürecinin ve etkilerinin araştırılması bu gün bir zaruret halini almıştır. Ancak bu durum göç konularındaki çalışmaların niceliğinde gözle görülür ve sevindirici bir gelişme olarak değerlendirilse de, kalitenin kantiteye tabi olduğu yargısı üzerinde yeniden düşünmeyi zorunlu kılmaktadır. Bu bağlamda; hem göç alan, hem göç veren hem de transit ülke konumunda bulunan Türkiye’nin, daha bilgili ve bilinçli bireylere ihtiyacı vardır. Bu ise eserin yazılmasının gerekçelerinden sadece biridir. Bilgi toplumlarının en bariz özelliklerinden sayılan ve egemen olmanın ön şartı haline gelen “bilmek”, işte bu çalışmanın “göç” ile ilişkisini açıklamak amacına hizmet etmektedir. Kısacası bu kitap, “göçü bilmek” üzerine kurgulanmıştır.
Data transfer continues
This book is available for the period specified under the following Digital Rights Management (DRM) Terms:
Dear users, the source you want to download is used by the law No. 5846 on intellectual and artistic works and in accordance the copyright law it will be downloaded as encrypted for a period of 3 days. When time expires, your right to access the corresponding resource offline is over. In this context, you want to continue to download the source?