İşinde, bodrumdaki odasında, üzerinde yükselen bütün katların ağırlığını duyuyor, boğulacağını sanıyordu. Üst katlarda odası olmayacaktı hiçbir zaman. Hayri Bey emekliye ayrıldıktan sonra onun yerine geçebilirdi, o kadar. Belki de ömrü boyunca bodrum katından çıkamayacaktı. (...) Küçük insan olarak yakaladığı ve seve seve yetinebileceği küçük yaşama sevinçlerini, Hayri Bey gibiler kirletecek; üst derecedekiler de, aslında gereksindikleri, benimsemeye, hiç değilse varlığını duymaya can attıkları olağan duyarlılıkları –ayrıcalıklarını küçümsemeyle pekiştirebildikleri için– horlayacaklardı. Kimseler sevinmesine izin vermeyecekti.Bozkır Çiçekleri’nde, yalnızlığı seçmediği halde umarsızca yalnız kalan kahramanlarıyla 70’li yılların Ankarası’nı adımlıyor Selçuk Baran: Yolları bozkırın ortasında kesişen Seyfi’nin, Nurten’in ve Müfit’in gözünden, yer yer umutlu, yer yer coşkulu ama çokça hüzünlü bir resim çiziyor.Selçuk Baran, Bozkır Çiçekleri’yle 1979 Milliyet Yayınları Roman Yarışması’nda mansiyon kazanmıştı.
Data transfer continues
This book is available for the period specified under the following Digital Rights Management (DRM) Terms:
Dear users, the source you want to download is used by the law No. 5846 on intellectual and artistic works and in accordance the copyright law it will be downloaded as encrypted for a period of 3 days. When time expires, your right to access the corresponding resource offline is over. In this context, you want to continue to download the source?