Kitabın konusu insandır. O insan ki farklı hallerde bulunabilen, kendinden her şey yapabilen toplayıcı bir varlıktır. Bu toplayıcı varlığın hallerden birisi de suç işlemesi ve mahkûmiyet almasıdır. İşlenen suç çarpan etkisiyle önce işleyende daha sonra da etkilediği insanlarla birlikte tüm sistemi olumsuzlaştırmaktadır. Herkesin suçlu olma potansiyeli bulunduğu gibi toplumda neden bazı kesimlerde suç işleme oranları fazladır? Suç oranının yüksek olduğu kesimlerin sosyoekonomik düzeylerinin istatistikî olarak daha düşük olması bir tesadüf müdür? Değildir tabii ki. O halde suçta suçluyla beraber başka değişkenler de yer almaktadır. Burada suç sonuç olarak karşımıza çıkmaktadır. Suç, suçlu, mahkûmiyet olarak ortaya çıkan bu durum, bazılarının iyi insan olarak yetiştirilememe sürecinin sonucudur. İyi insan yetiştirme bir süreçse o halde sürecin de sorgulanması gerekmektedir. Tıpkı üstat Necip Fazıl Kısakürek’in Reis Bey adlı eserinde ifade ettiği gibi; kaplan değil insan yetiştirmek gerekmektedir. Bu düşüncelerle Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü’nün 11/04/2019 tarih ve E.122/58867 sayılı onayıyla Kahramanmaraş E Tipi Kapalı İnfaz Kurumu’nda bir araştırma yapılmıştır. Bu kitap, yapılan araştırmayı ve sonuçlarını içermektedir. Mahkûmlara eğitim, özgeçmiş hikâyeleri sorulmuştur. Çıkan sonuçlar en başta ortaya koyduğumuz hipotezi doğrular mahiyettedir. Kitap; insanı yetiştiren aile, öğretmen, çevre bağlamında mesajlar içermektedir. Araştırma sonucuna bağlı olarak, mademki suç insanı yetiştirme sonucudur, o halde süreci de içine alan farklı bir model gerekebilir. Kitabın sonunda sözü edilen bu model süreçleriyle birlikte öneri olarak sunulmuştur: Yalnızca Suçlu mu Suçlu?