Sovyetler Birliği'nin dağılmasının ardından Kafkaslar bölgesindeki en önemli çatışmalardan birisi, Ermenistan'ın Azerbaycan'ın topraklarının %20'sini uluslararası hukuka aykırı olarak işgal etmesidir. Bunun sonucunda, bir milyon Azerbaycan vatandaşı topraklarını terk etmiştir. BM ve AGİT kararlarına rağmen çözüme kavuşmayan işgal altındaki Azerbaycan'a ait 7 bölgenin geri verilmesi yolundaki barış müzakereleri, "Rusya-ABD-Fransa" eşbaşkanlığında "Minsk Grubu"nun çeyrek yüzyıldır diplomatik ve hukuki çözüm getirememesi, sınırda geçici ateşkesin ihlalleriyle ve ciddi insan kayıplarıyla neticelenmektedir. Uluslararası ilişkiler literatüründe "Dondurulmuş Çatışma" olarak tanımlanan bu süreç, Avrupa'da etnik-dinsel yeni çatışmaların yeniden alevlenmesi tehlikesini Kafkas dağlarına miras bırakmıştır. Rusya'nın Ermenistan ile stratejik işbirliği antlaşmasının varlığı, Rusya'nın Gürcistan, Ukrayna, Suriye üçgeninde takip ettiği vekâlet savaşları ve Melez Savaş taktikleri incelendiğinde, Ermenistan ve Azerbaycan arasında sıcak bir çatışmanın tırmanması halinde, Kafkaslar'da dondurulmuş çatışmaları yeni belirsizliklere sürükleme tehlikesine dikkat çekilmelidir. Dağlık Karabağ meselesinin, uluslarararası hukukun öngördüğü esaslar içinde BM, AGİT ve AB kararlarına uygun olarak işgalin sona erdirilmesi, bölgeye kalıcı istikrar, barışı ve refahın egemen olmasında tek kalıcı yol sorunun diplomatik görüşmelerle çözülmesidir. Bu eser, sorunun tarihi ve siyasal arka planı ışığında, uluslararası hukuka uygun olarak çözümündeki engelleri, tarafların görüşlerini ve geleceğe yönelik olası diplomatik, politik, askeri çözüm yollarını akademik objektiflik kriterlerine bağlı kalarak analizini hedeflemektedir.