İşverenin Yönetim Hakkı Ve Sınırları

Kitapta, işverenin yönetim hakkı, işverenin geniş anlamda yönetim hakkı ve işverenin dar anlamda yönetim hakkı ayrımları altında irdelenmiştir. İşverenin geniş anlamda yönetim hakkı hukuksal dayanağını işverenin girişim özgürlüğünden almaktadır. İş ilişkisi bağlamında, işçinin işe alınmasından, iş ilişkisinin sona erdirilmesine kadar olan süreç ve işverenin iş görme edimi dışındaki talimatları “işverenin geniş anlamda yönetim hakkı” kapsamında değerlendirilmiş ve işverenin girişim özgürlüğü karşısında işçinin temel hak ve özgürlükleri, ulusal ve uluslar arası yargı kararları ışığı altında mercek altına alınmıştır. Bu bağlamda, işverenin işyerinde elektronik araçlarla yapmış olduğu izleme ve gözetlemede kullanılan ölçütler, işçinin işyeri içindeki ve dışındaki özel yaşam alanı, işçinin düşünce ve ifade özgürlüğü, din ve vicdan özgürlüğü ve nihayet yerleşme özgürlüğü, özellikle Fransız Yargıtayı ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin son Kararları ile birlikte ulusal yargı kararları ışığında değerlendirilmiştir. İşverenin iş görme borcuna ve işyerindeki davranışlarına ilişkin talimat verme yetkisi olarak tanımladığımız “işverenin dar anlamda yönetim hakkı” ise, işverenin çalışma koşullarını somutlaştırmasında, bu hakkını sınırlandıran emredici kanun hükümleri, Türk Borçlar Kanunu ile yürürlüğü giren “genel işlem koşulları” ve Yargıtay’ın bu konudaki muhtelif kararları ile birlikte incelenmiştir. Nihayet, iş sağlığı ve güvenliğinin korunması ve sağlanmasında, kamusal ve yargısal denetim mekanizmaları ile birlikte, işçinin yönetime katılması, hem işverenin yönetim hakkının sınırı ve hem de işyerinde huzurlu ve sağlıklı bir çalışma ortamının yaratılması ve bunun ötesinde çalışma barışının olmazsa olmazı olarak ele alınmıştır.