Platon ve Aristo, hem Batı coğrafyasında, hem de İslam coğrafyasında ahlak ve eğitim kavramını kendilerine has bir yaklaşımla ele alarak haklı bir kabul gördüler. Onların ahlak ve eğitim kavramını ele alış biçimi, yaşadıkları zamandan günümüze tüm insanlık için hiç değerini yitirmeyen altın bir reçete niteliği taşımaktadır. Bilgiyi, hikmet penceresinden ele alarak, ona ontolojik, epistomolojik ve estetik bir anlam yüklediler. Eğitim olgusunu, erdemleri kazandırmak için bir araç ve aynı zamanda bir sanat olarak ele aldılar. Platon ve Aristo’nun Ahlak ve Eğitim anlayışının, Türk-İslam coğrafyasında ki en önemli temsilcileri arasında hiç kuşku yok ki Farabi, İbn Sina ve Kınalızade Ali Efendi de yer almaktadır. Onların ahlak ve eğitime dair görüşlerini, yaşadıkları coğrafyaya ve kültüre uyarlayarak kendilerine has bir anlayışla ele alan bu üç filozofun, Türkiye’de ve dünyada hak ettikleri değeri bulduklarını ne yazık ki söyleyemiyoruz. Bu kitap, yaptıkları çalışmalarla Ahlak ve Eğitim Bilimine önemli katkılarda bulunan Farabi, İbn Sina ve Kınalızade Ali gibi mümtaz bilim adamlarının, özellikle eğitim camiasınca tanınmasına vesile olacak ve aynı zamanda işlediği konular bakımından da kapsamlı bir eserdir. Ayrıca bu eser, alanda araştırma yapmak isteyenlerin, faydalanabileceği önemli bir kaynak niteliğindedir.