Eğitimimizin kızıl elması nedir? Anadolu irfanına sahip birey yetiştirmek için insanımıza ne öğretmeliyiz? Eğitimcilerimizin “Nasıl öğreteceğiz?” sorusuna odaklanıp “Ne öğreteceğiz?”i düşünmediği, dahası “Nasıl bir okul kurmalıyız? ya da “İdeal Türk okulu nasıl olmalıdır? sorularının sorulmadığı bir dönemde yaşıyoruz. “Kendimiz dışındaki yerlere koşup gurbette kalmaya” devam etmek yerine Türk biliş tarzına göre söylem oluşturacak insanlar nerede? Geçmişinden utanmayan bilakis gurur duyan, geleceğine –bu milletin evladı olduğu için- umutla bakan insanı hangi okulda yetiştireceğiz? İdeal Okul kitabı tarihe not düşmek için yazılmış üçlü serinin son kitabıdır. İdeal Türk ve İdeal Öğretmen ile birlikte bu kitap “Eğitimde ideal İnsan ve Millîlik Arayışları” başlıklı seriden oluşmaktadır. Bu kitapları fikir olarak değerli buluyoruz. Tabii fikirlerin de talihi vardır. Bir fikrin talihi, ilan edildiği dönemde o fikri anlayacak ve kabul edilecek insanların olmasıdır. Galileo çok değerli fikirlerini ilan ettiğinde ne talihsizliktir ki çevresinde onu anlayacak tek bir kişi dâhi yoktu. Dolayısıyla bir fikrin “tutması” ile hak ve değerli olması arasında bir ilişki yoktur. İnsanlar ileride kabul edip “ölümüne” savunacakları fikirlere ilk duyduklarında yine “ölümüne” saldırabilirler. Ancak bu sonradan anlayanların ismi sadece mezar taşında geçerken kıymeti anlaşılan fikirlerin sahiplerin adı tarih kitaplarında, zihinlerde ve gönüllerde yazılıdır.