İletişim olgusuna halkla ilişkiler perspektifinden baktığımızda, halkla ilişkiler mesleğinin temelinde iletişim sanatının yer aldığını görürüz. Topluluklara hitap edebilme, onların bakış açılarını istenilen doğrultuda şekillendirebilme, yönetim ve hedef kitle arasındaki ilişkiyi iyileştirme, halkla ilişkiler uygulayıcılarının etkili konuşma ve sunum tekniklerine hâkim olmasını gerektirir. Çünkü halkla ilişkiler uygulayıcıları, kurumla dâhili ve harici hedef kitle arasında bir köprü vazifesi gören ve taraflar arasında diyaloğu sağlayan aktörler konumundadır. Halkla ilişkiler uygulayıcılarının, kimi zaman eğitme, kimi zaman ilham verme, kimi zaman harekete geçirme, kimi zaman ise, araştırma ya da eğlendirme amacı taşıyan sunumlar yapması gerekebilir. Uygulayıcılar, gerçekleştirecekleri sunumun türüne göre sunumlarını ne tür verilerle zenginleştireceklerine karar vermelidir. Bilgi vermeye yönelik sunumlarda, ne tür destekleyici verilerden, istatistikî bilgilerden, örneklerden yararlanabileceğini, ikna etmeye yönelik sunumlarda sunumlarını destekleyecek, kuvvetlendirecek ne tür savlardan faydalanabileceklerini bilmelidir. Aynı zamanda, ne tarz görsel-işitsel materyallerden yararlanarak sunumlarını gerçekleştirmeleri gerektiğinin bilincinde olmalıdırlar. Halkla ilişkiler uygulayıcıları, sunumlarını, giriş, gelişme ve sonuç şeklinde organize ederek bir kompozisyona dönüştürebilmeli ve belli bir zaman dilimi içinde aktarabilmeyi başarabilmelidir. Bu kitapta, “sunum”a estetik bir değer taşıyan “sanat eseri” şeklinde yaklaşılmakta; halkla ilişkiler uygulayıcılarının, etkili konuşma ve sunum yapabilmelerinin inceliklerine vakıf olmasına, zihinsel becerilerini uygulama becerileriyle harmanlamasına yönelik temel ilkeler örneklerle ve destekleyici öğelerle aktarılmaktadır.