Yirmi birinci yüzyılda küreselleşme ile dünya küçük bir köy haline gelmiştir. Ülkeler arasında 20. yüzyılda yaşanan savaşlar ve göçler neticesinde farklı kültürel özelliklere sahip bireyler bir arada yaşamaya başlamıştır. Bu da, çokkültürlülüğü gündeme getirmiştir. Çokkültürlülük, farklı dili konuşan, farklı dine, etnik kimliğe, sosyo-ekonomik düzeye mensup, farklı cinsiyet, yaş, engellilik durumu olan bireylerin bir arada yaşamasıdır. Toplumda var olan çokkültürlülük eğitime de yön vermiştir ve çokkültürlü eğitimin ortaya çıkmasına neden olmuştur. Çokkültürlü eğitim, öğretme-öğrenme ortamında farklı kültürel özelliklerin belirginleştiği ve kültürel farklılıklardan kaynaklı yaşanan eşitsizlik nedeniyle sosyal adaletin sağlandığı bir reform hareketi olarak ele alınabilir. Çokkültürlü toplumlarda, bireyler arasında yaşanan sorunların ortadan kaldırılabilmesi için değerler eğitimi önem arz etmektedir. Değerler, bir toplumun harcı olarak ele alınabilir. Bu bakımdan daha okul öncesi eğitimden itibaren yükseköğretime kadar tüm kademelerde değerler eğitimi verilmesi gerekmektedir. Yirmi birinci yüzyılda özellikle gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin öğretim programlarında değişikliğe gidilmiş ve değerler eğitimi öğretim programlarında yer almaya başlamıştır. Nitekim 21. yüzyılda eğitimin temel amaçlarından biri de evrensel ve ulusal demokratik değerlere sahip bireyler yetiştirmektir. Bu nedenle, çokkültürlü toplumlarda değerler eğitiminin verilmesi son derece önem arz etmektedir. Ulusal basın ve sosyal medyada farklı kültürel özelliklere sahip bireyler arasında sorunlarla karşılaşıldığı, engelli bireylerin günlük hayatlarında sorunlar yaşadığı, kadına şiddet ile ilgili haberlerin olduğu görülmektedir. Özellikle Suriye'de yaşanan çatışmalı süreçten sonra milyonlarca Suriyeli ülkemize gelip yaşamaya başlamıştır. Bu durum da ülkemizde çokkültürlü eğitimi ve değerler eğitimini gündeme getirmiştir. Nitekim basın yayında Suriyeliler ile ilgili birçok sorunun yaşandığına yönelik haberler yer almaktadır. Bu bakımdan, yazılan bu kitabın tüm bu ihtiyaçları gidereceği ve öğretmenler ile öğretmen adaylarına yardımcı olacağı düşünülmektedir. Kitabın birinci bölümünde; küresel eğitim ve çeşitlilik, sosyal adalet ve insan hakları, çoğulculuk, çokkültürlülük, çokkültürlü eğitim, çokkültürlü eğitimin tarihi, çokkültürlü eğitimin amaçları, dünyada çokkültürlü eğitim uygulamaları, Türkiye'de çokkültürlü eğitim ile ilgili bilgi verilmiş ve çokkültürlü eğitim ile Uygulama Örnekleriyle Çokkültürlü Eğitim ve Değerler Eğitimi / v değerler eğitiminin ilişkisi ortaya konulmuştur. İkinci bölümünde değerler eğitimi, değerlerin sınıflandırılması, değer eğitimi yaklaşımları, değerler eğitiminde temel ilkeler, değerler eğitiminde ailenin, okulun ve öğretmenin rolü, Türkiye'de değerler eğitimi ile ilgili bilgi verilmiştir. Üçüncü bölümde ise, çokkültürlü eğitime dayalı olarak hoşgörü, demokrasi, yardımseverlik, farklılıklara saygı, adil olma, sevgi ve saygı, barış, dayanışma, empati, alçak gönüllülük, merhamet, eşitlik, paylaşma değerleri ile ilgili bilgilere ve örnek ders planlarına yer verilmiştir