Stadyumları pazar, spor seyircisini ise spor tüketicisi olarak değerlendirdiğimizde, bu iki kavramın en iyi biçimde bir araya getirilmesi gerekliliği ortaya çıkmaktadır. Bu bakımdan spor tüketicisinin memnuniyeti çok önem arz etmektedir. Stadyumlara daha fazla sayıda seyircinin iştirak etmesi futbol takımını daha iyi motive ettiği gibi futbol kulübüne de çok önemli ölçüde maddi kazanç sağlayacaktır. Sağlanan maddi kazançlar sayesinde daha kaliteli oyuncular ve teknik kadro alınıp daha üst seviyedeki müsabakalara katılmak mümkün olabilmektedir. örneğin futbolda Şampiyonlar Ligi’ne katılmak, UEFA Ligi’ne girmek veya Süper Lig’de şampiyon olmak da bu hedefler arasında sayılabilir. Bu tür hedeflerin olması her zaman taraftarın ilgisini çekmektedir, ayrıca hiçbir taraftar sürekli yenilen bir takımı seyretmekten ve taraftarı olmaktan memnun olmaz. Stadyumları sadece spor müsabakalarının yapıldığı yer olarak düşünmemek gerekir. Stadyumlar binlerce spor seyircisinin rekreatif aktivite olarak değerlendirdiği, aile ve arkadaşlarıyla güzel vakit geçirdiği, taraftarı olduğu takımın kendi gibi taraftarlarıyla bir araya geldiği, sosyal etkileşim içerisine girdiği ve spor seyircisinin kendini iyi hissettiği önemli bir mekândır. Yukarıda bahsedilen örneklere daha birçok faktör ilave edilebilir. Bu bakımdan stadyumlar, yapım aşamasında daha rahat ve konforlu, seyirciler için en ufak ayrıntı dahi düşünülerek tasarlanmalı ve bu şekilde inşa edilmelidir.