Hukuki Açıdan Yapay Zeka

21. yüzyılda teknoloji dördüncü ve beşinci sanayi devrimleriyle baş döndürücü bir süreç yaşamakta, sosyolojiden sağlığa, ekonomiden kamu yönetimine yaşamın çok sayıda dallarını dönüştürmektedir. Dördüncü Sanayi Devrimi’nin en temel ögesi olarak ve makinelerin öğrenmesi ve otonom girdilerin sistemlere eklenmesi şeklinde beliren yapay zekâ, hukuk alanında da yenilikler getirmektedir. Yapay zekâ ve hukuk arasındaki etkileşime ve dünyadaki ilgili alanda ortaya çıkan uygulamalara odaklanan bu çalışmada temel olarak, mevcut hukuk düzleminde hızla gelişen yapay zekâ teknolojisinin ortaya çıkardığı hukuksal boşlukların doldurmakta yetersiz kalındığı, o sebeple yapay zekâlı yeniliklerin sisteme entegre edilmesinin gerektiği ileri sürülmektedir. Henüz süreç halinde olan bu gelişmeler, yeni teknolojik gelişmelerle kamu düzenini etkilemeye devam edeceğe benzemektedir.