Günnur Başar, 1987’de Ege Tıp fakültesinden mezun oldu. 1992’de Aile Hekimliği İhtisasını tamamlayıp Almanya’nın Köln şehrinde Genetik alanında doktora yaptı. Çeşitli hastanelerde doktor, ilaç sanayiinde araştırmacı ve yönetici olarak çalıştı. Yaklaşık 10 yıl yurt dışında homeopati, alternatif tıp ve psikoterapi konularında eğitimler aldı. Kanser hastalarıyla gönüllü çalışmalar yürüttü. Makale ve yazıları çeşitli dergilerde yayımlandı. 2007 yılında hâlen başkanlığını yürüttüğü “Homeopati Derneği”ni kurdu. Homeopati alanında Sağlık Bakanlığında çeşitli komisyonlarda görev aldı. 2013-2020 yıllarında Medipol Üniversitesi bünyesinde T.C. Sağlık Bakanlığı ve ECH onaylı Homeopati Sertifika Programlarının koordinatörlüğünü ve eğitmenliğini yaptı. 2017’de alternatif tedavi yaklaşımını anlattığı Homeopati ile Bir Şifa Yolculuğu adlı kitabı ilk kez yayımlandı. Homeopati, 300 yıl önce kurucusu Dr. Hahnemann’ın da belirttiği gibi hastaya tanı ya da tedavi için hiçbir şekilde “zarar vermeden”, yalnızca hastanın sözel hikayesine başvurularak uygulanan, tümüyle doğal yöntemleri kullanan, hastayı bir bütün olarak ele alan (holistik) bir tedavi sistemidir. Genellikle ileri bir tetkik ya da inceleme gerekmez. Yurt dışında çok yaygın olarak kullanılan Homeopati ilaçları da, önemli bir meblağ tutmamaktadır. Homeopati her türlü fiziksel rahatsızlıkta kullanılabildiği gibi, ciddi kronik hastalıklarda, ruhsal bozukluklarda ve modern tıbbın hastalık kabul etmediği ya da çaresiz kaldığı akla gelebilecek her türlü sorunda başarıyla uygulanmakta ve bu başarısı bilimsel yöntemlerle de kanıtlanabilmektedir. Bu kitap, Homeopati ile hiç ilgisi olmayan insanlara şifa ve doğal iyileşme ile ilgili bir perspektif kazandırmaya çalışırken, bu alana ilgi duyan ve yeni başlayanlar için de homeopatiyi genel sağlık, bilim ve kültür alanında bir çerçeveye oturtma çabası taşımaktadır. Bazı bölümler günlük basit deneyimler, sağduyuya hitap eden anıştırmalarla yazılmışken, bazı bölümler de yoğun bilimsel araştırma ve incelemenin sonucudur. Kitabın amaçlarından biri de, bu alanla profesyonel olarak ilgilenenleri bir bilim ve modern tıp eleştirisine yöneltmek, sağlığa ilişkin yaklaşımımızın ne kadar “sağlıksız” olduğunu göstermek ve onlara, sağlıklı kuşaklar için homeopatinin ve alternatif tıbbın gerekliliğine dair, en eski arkaik simgelerden yola çıkarak bilimsel, kültürel ve spiritüel bir temel sağlamaktır.