Eğitimin temel hedeflerinden belki de en önemlisi; erdemli-ahlaklı ve en nihayetinde “iyi” insan yetiştirmektir. Farabi, “Eğitimin amacı, bireyi mutluluğa eriştirmektir.” diye ifade etmektedir. Mutluluğa erişmeyi ise “nihai son” ve “mutlak yetkinlik” kavramları ile açıklamaktadır. Dolayısıyla insanın ulaşmak isteyeceği “nihai son” mutluluktur. Görüldüğü gibi nihai son-hedef olarak tarif edilen mutluluğa ancak ve ancak erdemli bir yaşam sürmekle ulaşılabilmektedir. Eğitim-Öğretim programlarının bu husus göz önünde bulundurularak, bireyin mutluluğunu tesis edecek şekilde hazırlanmasında büyük yarar vardır. Bu gerçekten hareketle, sadece eğitim-öğretim programlarının bu şekilde hazırlanması tek başına yeterli olmayacaktır. Programların uygulayıcıları olan öğretmenlere de çok büyük işler düşmektedir. Öğretmenlerin, ahlak ve etik ilkeleri benimseyerek ona göre hareket etmesi; “iyi” ve “mutlu” insan yetiştirebilmede temel kriterlerden belki de en önemlisidir. Bu sebeple öğretmen yetiştiren eğitim fakültelerinde, nazari bilgiyi daha değerli gören ahlak ve etik eğitimi anlayışından ziyade, kalıcı davranış kazandırmada etkili olan ameli ahlak ve etik eğitimini ön planda tutmak gerekir. Alanında deneyimli akademisyenlerin ince ve titiz bir araştırma yaparak hazırladığı bölümlerden oluşan bu kitap, başta eğitim fakültesi öğrencileri olmak üzere, üniversitelerin diğer fakültelerinde öğrenim gören öğrencilerin de başvurabileceği önemli bir kaynak eser niteliğindedir.